Davamız...! Biz Türk Milliyetçileri olarak bulunduğumuz şartları göz ardı etmemiz ve duyarsız kalmamız imkansızdır. İçinde bulunduğumuz bu ahval ve şerait içinde yani ; - Kıbrıs'ı gözümüzün içine baka baka alırlarken, - Kerkük'ün Türk mü, Kürt mü olduğunu Dünya'ya haykıramıyorken, - Geçmişin sadık milleti şimdinin hain milletine haddini bildirmek yerine sınır kapısı açıyorken, - Batı Trakya;daki din kardeşlerimizi olmadık eziyetlere tabi tutan, hava sahamızı yol geçen hanına çeviren, ille de 12 mil diye tutturanların tepesine şimdiye kadar 12 defa bineceğimiz halde saygıda kusur etmezken, - Biri BİN can , 30 bin canımızı bizden alan itin pis vücudunu 30 bin parçaya bölüp leşini kargalara atmamız gerekirken koynuna bir k..ı koymadığımız kalmışken, - 3-5 kişinin aralarında konuştuğu (kendilerinin bile anlamadığı) kuş dilini neredeyse ikinci dil konumuna getirmişken, - Yine 3-5 kişinin okey oynamak için toplanıp ardından yine 3-5 kopuğun sözüne kanıp biz azınlığız diye bağırıyorken, - Başbakanlık insan hakları komisyonunda insani haklarımız çiğneniyorken, - Askerlerimizin başındaki çuvalları unutmamışken, - 10 yıl içerde besleyip sayemizde yağ bağlayan İmralı;daki itin soysuz yandaşlarını şimdi de dışarıda beslerken, - Neredeyse Türkler azınlık, Türkçe de şive yapılmak isteniyorken, - Ve yine her gün şehit veriyorken, - Topraklarımız parsel parsel peşin fiyatına vade farksız taksit taksit satılıyorken, - Sadece yüce Türk Milletine ait olan egemenliğimiz devrediliyorken, - Ne idüğü belirsiz, kendi içinde bile birlik olamayan AB ye alınmayacağımız belli olduğu halde vermedik taviz kalmamışken, - Daha 150 yıl önce ki at bakıcımız, ben Ekümenim İstanbul;da Konstantinopolis diye dolaşırken, hayır! Burası peygamber şehri diyemeyip ayağının altına kırmızı halılar seriyorken, - Boşluktaki gençlerimizin işsiz ağabeylerimizin dinine 100 dolara ipotek konuyorken, - Mantar misali çoğalan kiliselere, her köşe başındaki bir elinde İncil, bir elinde kanlı dolarla bekleyen misyonerlere, gerekeni! Yapacağımız yerde ;dinler arası diyalogcu; çerçevesinde HOŞ GÖRÜ ile bakıyorken , - Yok BOP tu, yok GOP tu diye HOP HOP hoplatılacağımıza suratlarına OSMANLI TOKATINI atamazken, - Attan düşenleri, papaz kıyafeti giyip papa heykeli önünde imza atanları, - Türk demekten çekinip Türkiyeli olduğunu savunanları baş(ımıza) bakan yapmışken, - Canımız, şerefimiz, sebeb-i hayatımız, uğruna canlar feda bayrağımız hiçbir devletin/milletin cesaret edemediği halde kendi topraklarımızda yakılıyorken, - Fatih;in yüzü suyu hürmetine Ayasofya;da namaz kılamayıp müze geziyorken, - Çin zulmünde ezilen Türk kardeşlerimize bırakın destek olmayı bir tutam umut veremiyorken, - Kafkasları unutup Balkanlardan vazgeçip Avrupa Avrupa diye geziniyorken, Bu durumlarda yüce Türk milletinin tek kurtuluşu yeniden Türk Milliyetçiliğidir. Unutmayalım bu millet onlarca devlet kurdu yüzlerce devlet/millet yönetti ve sayısız kahraman çıkardı. Milletimiz sahipsiz değildir. Tetikteki kahramanlar gün gelecek erenlerin duasıyla yeniden bu milleti derin uykusundan uyandıracaktır. Bizden çaldıkları düzenle yeni dünya düzeni kurmak isteyenler Türklüğün Yeni Dünya Düzeni ile dize gelecektir. Davamız, insanlığa tekrar insanlığı yaşatabilmek için ecdadımıza layık olarak huzuru ve barışı inşaa etmektir. Davamız milli benliğimizden kopmadan tarihimizden utanmadan geleceğe Türklüğün damgasını vurabilmektir, Davamız, sadece Türk Milleti için değil, kinden, nefretten ve savaştan bıkan tüm insanlık için Türklüğün Barışını, Türklüğün Hoşgörüsünü, kısacası Türklüğün Yeni Dünya Düzenini Kurmaktır.